Ne çabuk büyüdün. Bazen kendi dünyana
kapanıp sessizce, bazen çığlık çığlığa, kaygılarınla, kaçırdıklarınla
büyüdün…’ diye başlıyor bir annenin engelli kızına seslenişi… Ve
devam ediyor: ”Yandan yırtmaçlı etek istiyorum’ diyemedin. Yaz günü
kırmızı yün kazağımı giyeceğim diye tutturamadın. Topuklu ayakkabı
isteyemedin benden ve gece onunla yatamadın. Simli, pullu, fırfırlı
kıyafetler gördüğünde için gitmedi. Tüm tokalarını saçlarına takıp,
benim rujlarımla maskara gibi boyanmadın…”
Engelli çocuk sahibi annelerin, yaşadıkları sorunlar ile aştıkları ve
aşamadıkları engelleri göstermek amacıyla özel bir eğitim kurumu
tarafından ”Anlat Anne” adlı bir kitap yayınlandı.
”Engelli Çocuk Sahibi Özel Annelerden Özel Çocuklarına Mektupları”
içeren kitap 73 annenin çocuğuna, 1 babaannenin de torununa yazdığı
mektuplardan oluşuyor.
Engelli çocuk sahibi annelerin mücadele dolu yaşamlarından kesitler
içeren kitap, Türkiye’nin dört yanında yaşayan özel annelerin, özel
çocuklarına hitaben kaleme alınmış.
Kitapta bir anne, ”engellerini aşamadığı kızının hasret kaldıklarına”
yanıyor. Çocukluğunu bile yaşayamayan kızına çocukları anlatıyor.
Yaramazlıkları, çocuklara has küskünlükleri, kaprisleri…
Her şeye rağmen kazandıklarını da ekliyor mektubuna. Engelli çocuğunun
kedisine yaşattığı tüm güzellikleri anne şefkatiyle kaleme alıyorlar,
”İnsanları oldukları gibi kabul etmeyi, umudu, sabrı, gereksiz şeylere
kaygılanmamayı, hüznü, yetinmeyi, küçük mutlulukları kaçırmamayı, en
zorlu anlarda bile gülümsemeyi ve yürekten sevmeyi seninle öğrendim.
Yaşıyor olmamın gerçek anlamını bugün biliyorum” diye yazarken.
Bir başka anne ise oğluna olan sevgisini şu cümlelerle dile getiriyor:
”Sen mucize bir bebektin. Kalbi delik, gözleri görmeyen bir
bebek…Sımsıcak sarıldım sana. Sen benim gören gözlerim, atan kalbim,
yürüyen ayaklarım oldun.”
Kızının engeli nedeniyle pek çok sıkıntılar yaşadığını belirten bir
başka anne ise ”Yeter ki sen benimle ol. Senden gelecek sıkıntılar bile
bana tatlı gelir. Hayatımın en güzel yanı, yaşama sevincim…” diye
sesleniyor kızına.
Kitapta, ayrıca her mektubun başında ”Anne olmak” diye başlayan ve
anneliği en güzel sözlerle tarif etmeye çalışan cümleler yer alıyor.
”Anne olmak, yağmur olmaktır. Toprağı ıslatmak ve açan çiçeğe
kıyamamaktır”, ‘Anne olmak, dikenleri ayıklamaktır, gülü vermeden
önce…”, ”Anne olmak, emekleyen bir bebeğe adım olmak” gibi…