[26 Nisan] Engellilere Bakişimiz Ve İletişimimiz Konferansi
Özürlüler İdaresi Başkanı Abdullah Güven, engelliler konusunda fırsat eşitliği ve sosyal sorumluluğunu yerine getirmede, toplumun ortak hareket etmesi gerektiğini belirterek, ”81 ilde, engelliler için bilinç oluşturma seferberliği ilan ettik” dedi.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Bağımsız Yapı-İmar-Sen ortaklığı ile yürütülen ve AB tarafından desteklenen ”Suçlu Değil, Engelli” adlı sosyal diyalog projesi kapsamında ”Engellilere Bakışımız ve İletişimimiz” konferansı TMO Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Açılış töreninde konuşan Güven, ”Özürlüler Yasası” sayesinde 2005’ten beri 120 bin engelli çocuğun okula gitmeye başladığını, bunun maliyetinin ise 540 milyon YTL olduğunu kaydetti. Güven, Türkiye’de engellilere bakış konusunda hala bir çok olumsuzluk olduğunu vurgulayarak, ”Toplumun, engelliler konusunda fırsat eşitliği ve sosyal sorumluluğunu yerine getirmesi için ortak hareket etmesi gerekiyor. Biz de 81 ilde, engelliler için bilinç oluşturma seferberliği ilan ettik” diye konuştu.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sadık Yamaç da yeni altyapı çalışmalarının, engelliler için uygun bir ortam yaratmayı amaçladığını belirterek, şunları kaydetti:
”Biz, gerekli mevzuat değişikliklerini de yapıyoruz. ama asıl önemli görev, temsil ettiği topluluğun düşünce ve şikayetlerini kamuya aktaran sivil toplum örgütleri ve sendikalara düşüyor. Uygulamadan doğan sıkıntıları,aktarmalılar ki biz önlemleri alalım.”
Bağımsız Yapı-İmar-Sen Başkanı Bayram Zengin ise görme engelliler için gelecek yıl, bir bilgisayar laboratuvarı açmayı planladıklarını, bunun için gerekli olan 20 bin Avro’yu temin etmeye çalıştıkları anlattı.
-KONFERANS-
Konferansın sunumunu yapan Gazi Üniversitesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ataman, engelliliğin, kalıtım, doğum öncesi ve doğum sonrası nedenlerden kaynaklandığını belirterek, ”Doğum sonrası engelliliğe en önemli neden ev kazalarıdır, trafik kazaları değil. Gözüne makas sokarak, görme engelli olan sayısız çocuk var” dedi.
Modern toplumlarda bireylerin ”engelli” ve ”engelsiz” olarak ayrılmadığını, toplumun bireylerden oluştuğu anlayışının benimsendiğini ifade eden Ataman, şöyle konuştu:
”Türkiye’de aileler, yıllarca engelli çocuklarını sakladılar, çünkü engellilik, kötü etikettir. Biz, ülke olarak, bunu hala yapamadık. İnsanlar engelliliği, kötü etiket olarak kullanmaya devam ediyor. Çocuklarımız da bizden öğreniyor. Engelli bir çocuk, kendi kardeşi tarafından bile bir süre sonra dışlanabiliyor.”
Ataman, dana sonra ”Birlikte yaşamanın ilkeleri”, ”Engellilerle iletişimimiz nasıl olmalı?”, ”Engellilerin toplumsal hayata katılımı nasıl sağlanabilir?” konularında konuştu.
Haberi yazan 