[29 Eylül] İşitme Engellilerin Yarisina Hiç Tedavi Yapilmiyor
İZMİR (CİHAN) – İşitme rahatsızlıklarının kişiyi toplumdan uzaklaştırdığını belirten KBB uzmanı Dr. Gül Caner, erken teşhis ve tedavinin işitme kaybını önlediğini söyledi. Türkiye 2003 Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre nüfusun yüzde 0.37’sini oluşturan işitme engellilerin yüzde 43.61’ine hiç tedavi yapılmadığını vurgulayan Dr. Caner, “Uygun teşhis ve tedavi alan kişilerin de ideal şartlarda ve ortamlarda rehabilitasyon süreçlerinin tamamlanamamasından ötürü çok az sayıda işitme engelli çocuk yaşıtlarıyla birlikte örgün eğitime katılabilmekte, çoğunluğu maalesef işitme engelliler okuluna gitmeye adeta mahkum olmaktadır.” dedi.
Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlı İşitme Değerlendirme, Sağlıklı Çocuk ve Ergen Sağlığı Merkezi (ÇİDEM) sorumlu hekimi olan Gül Caner, işitme kaybının bir an önce saptanıp gerekli tedavinin yapılmasının, yaşama daha iyi bağlanmak için atılacak en önemli adım olduğunu belirtti. İşitme kaybı zamanında tedavi edilmediği takdirde çocukların konuşma ve öğrenme gelişimini yavaşlatıp engelleyebildiğini dile getiren Dr. Caner, “İşitme kaybı, beyindeki işitme merkezlerini kullanmamaya bağlı gerilemesine sebep olur. 3 yaşına kadar teşhis konmaz ve tedavi aşamasına geçilmezse bu hastalarda normal işiten bir çocuk gibi konuşma gelişimi sağlanamaz. Teşhis süresi ne kadar uzarsa, tedaviden elde edilen yarar da o kadar azalır. İşitme kaybının doğru tedavisi için ilk şart doğru teşhistir. Yanlış teşhis, telafisi mümkün olmayan sonuçlara ve zaman kaybına sebep olur.” şeklinde konuştu.
ÇİDEM’e işitme kaybı yakınması olan ya da işitme seviyesini kontrol ettirmek isteyen her yaştan hastanın gelebildiğini vurgulayan Caner, “İşitme kaybı yakınmasıyla başvuran hastanın KBB hekimi tarafından tam bir muayenesi yapılır ve daha sonra kapsamlı bir işitme değerlendirmesine alınır. Merkezimizde her yaşta hastanın işitme seviyesinin saptanması için gerekli testler, son teknolojiye sahip cihazlarla yapılmaktadır. Ayrıca işitme kayıplı çocukların ailelerine de evde uygulayacakları eğitimle ilgili bilgi verilmektedir.” dedi.
İşitme cihazı kullanan çocukların sıkıntılarına da değinen Caner, “Ülkemizde sıklıkla karşılaşılan durum, cihazın takıldığı anda ilgili firmanın yaptığı ayardan sonra, özellikle merkeze uzak yerlerde oturan ailelerin çocuklarını tekrar kontrole getirmemesi, cihaz ayarlarını yaptıramaması ve rehabilitasyon desteği alamamasıdır. Hattâ bazı durumlarda sosyal güvenlik kurumunun bedelini karşıladığı cihaz, çocuğun işitme kaybını telafi edemeyecek güçte ve kalitededir.” diye konuştu.
Caner ayrıca işitme cihazından yeterli fayda görmeyeceği kanısına varılan çok ileri işitme kayıplı çocuklara bazı üniversite ve eğitim hastanelerinin KBB kliniklerinde koklear implant ameliyatı uygulandığını, İzmir Tepecik Eğitim Hastanesi KBB kliniğinde de bu ameliyatlara bir yıl önce başlandığını söyledi. Caner, bu hastaların takiplerinin ÇİDEM’de kesintisiz olarak devam edeceğini ifade etti.
Haberi yazan 