Malatya’nın Kiltepe Mahallesi’nde yaşayan, 17 yıldır ağır mental reterdasyon (zihinsel gerilik) ve spastik engelli olan Duygu Yalınkılıç, konuşamıyor, yürüyemiyor ve bakıma muhtaç olduğu için altı annesi tarafından değiştiriliyor.
6 çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olan Duygu, 17 yıldır konuşamıyor ve yürüyemiyor. Sürekli oturmaktan belinde kambur oluşan Duygu’ya doktorlar ağır mental reterdasyon (zihinsel gerilik) ve spastik tetraparezi teşhisi koymuş. Duygu, evin bir odasında sürekli oturup televizyon izliyor.
Anne Zahide Yalınklıç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Duygu’nun dışında Derya (20), Deniz (18), Demet(15), Ayşe (10) ve Ezgi (5) adında beş çocuğunun daha olduğunu belirtti.
Zahide Yalınkılıç, Duygu’nun hastalığının kendisini çok üzdüğünü belirterek, şöyle konuştu:
”Duygu 17 yaşında. Onun için ne hayaller kurdum. Çocuğum bu yaşına kadar ne bir ayakkabı giydi, ne terlik. Diğer çocuklar gibi sokakta oyun bile oynayamadı. Yaşıtları okula gitti. Benim yavrum bir çanta takamadı. Onu okula göndermek isterdim. Çeyizini ellerimle dizmeyi, onu gelin etmeyi isterdim. Hiç biri olmadı. Duygu yürüyemiyor, konuşamıyor, yemeğini kendi yiyemiyor, tuvaletini kendi yapamıyor. Kendisine bez bağlıyorum. Ben yemek yediriyorum. Acıkınca ağlıyor. Ben banyo yaptırıyorum. Bunların beni yorması bir yana bu hali beni hep üzüyor.”
Zahide Yalınkılıç, şöyle devam etti:
”Duygu anneden doğma özürlü. Beydağı Devlet Hastanesine götürdük. Doktor hastalığının beyninden kaynaklandığını söyledi. 17 senedir bütün işlerini ben yapıyorum, ihtiyaçlarını görüyorum. Sürekli kendisine bez bağlıyorum. Hasta bezi alamaz olduk. Beze para yetiştiremiyoruz.”
Eşinin bir bisküvi fabrikasında çalıştığını kaydeden Zahide Yalınkılıç, ”Eşim asgari ücretle çalışıyor. Altı çocuğum var. Evin ihtiyaçlarını alıyorum. Beze para kalmıyor. Sürekli eski kıyafetlerden bez kesip Duygu’ya bağlıyorum. Bir süredir bez de dayandıramadım. Komşulara eski kıyafetlerini ve çarşaflarını bana vermelerini söyledim. Artık başka çarem kalmadı. Bazen bu bezleri yıkıyorum. Bazen atıyorum”dedi.
-ERGENLİK DÖNEMİ DAHA ZOR-
Zahide Yalınkılıç, Duygu’nun ergenlik dönemine girmesi sebebiyle işinin daha da zorlaştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
”Duygu 50 kilo. Çocukken kucaklayabiliyordum. Artık kucaklayamıyorum. Banyo yaptırırken ya da yerinden kaldırmam gerektiğinde kollarının altından tutup kaldırıyorum. Ayaklarını yere basmıyor, sadece ucuna basıyor. Benim için çok zor oluyor. Babası işten geldiğinde yanına gelip oynuyor. Öyle mutlu oluyor ki. Bir çocuk ya da bir insan kendisiyle ilgilenince çok seviniyor.”
Yalınkılıç, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Gülüş Rehabilitasyon Merkezi’nden gelen bir ekibin Duygu’yu eğitim için götürmek istediğini, ancak Duygu’nun kendisine bakamadığı için vermediklerini bildirdi.
-DUYGU’YA YAZILAN ŞİİR-
Duygu Yalınkılıç için bir komşularının oğlu tarafından şiir de yazılmış. ”Anne Sevgisini Duygu’ya Verin” şiirinin bir bölümü şöyle:
”Duvardan tutup kalmak istiyor,
Camdan dışarı bakmak istiyor,
Onun özlemini kimse bilmiyor,
Verin verin Duygu’ya verin,
Anne sevgisini Duygu’ya verin.”
-AĞIR MENTAL RETARDASYON NEDİR-
Genellikle 25 yaş altına görülen ağır mental retardasyon zihinsel bir geriliktir. Bu çocuklar için tam bir denetim gerekir ve kendilerine bakamaz, koruyamazlar. Çoğunun ciddi nörolojik bozuklukları vardır. Sıklıkla tıbbi bakıma gereksinimleri olur. Çocukluk çağını aştıklarında sürekli bakıma gereksinimleri vardır. Bu çocuklar okul öncesi dönemde görme ve işitme gibi duyularda çok az gelişme gösterirler. Bazıları yürümeyi ve ilkel seviyede konuşmayı öğrenebilir. Çok iyi düzeyde eğitim verilirse kendilerine bakma ve iletişim kurma becerilerinde hafif gelişme olabilir. Ağır mental retardasyonu olan vakalar özel eğitim kurumlarına devam edememekte genellikle ailelerin bakım ve korumasına muhtaç olarak yaşamlarını sürdürmektedirler.