Görme engelli ilk milletvekili olan AK Parti İstanbul milletvekili Lokman Ayva, son seçimlerden önce çok sayıda engellinin milletvekili olabilmek için başvurduğunu, ancak partilerin engellilere yeterince şans tanımadığını söyledi. Lokman Ayva, 2 katlı bahçeli bir evde yaşıyor. Görüşme sırasında çay ikram eden Ayva, evinin bahçesindeki çocuk parkında oğulları Şems Tarık ve Lemi Can ile bir süre oynadı.Ayva, görme engelli ilk milletvekili olmanın hem olumlu hem de olumsuz yanları olduğunu belirterek, ”Türkiye’de demek ki bu anlayışa yeni gelmişiz. Pek çok sorunun da o yüzden çözümü gecikmiş” dedi.Engelli milletvekili sayısının artması gerektiğini ifade eden Ayva, ”Bu dönem çok sayıda engelli başvurdu. Bu benim açımdan çok olumlu. Demek ki bu işin yapılabileceğine özürlüler inanmaya başlamış. Milyonlarca insan belki de aklından bu işi geçirmemekle beraber, özürlüler geçirmeye başladılar. Fakat tüm partileri maalesef bu noktada eleştiriyorum, daha fazla şans tanımaları gerekiyor. Onun için gelecek seçimlerde özürlü kamuoyunun bu noktada daha baskıcı, daha sonuç almaya odaklı bir çalışma yapması gerektiğine inanıyorum” diye konuştu. Engelli milletvekili olarak herhangi bir özürlü bireyle aynı dezavantajları yaşadığını ifade eden Lokman Ayva, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Sistem kör bir milletvekiline göre dizayn edilmemiş. Mesela Anayasa ile ilgili gizli oylama yapacağım, yapamıyorum. Çünkü birinden destek almam lazım. Cumhurbaşkanı seçilecek, bunu gizli yapabilmek istiyorum. Elektronik oylama, yoklama, pusula yazmanın artık körlere uygun hale getirilmesi gerekiyor. Sistemin değiştirilmesi, bizleri de kapsar hale getirilmesi lazım. Diğer taraftan yasal ve yasama çalışmaların yürütülmesi ve denetim gibi konularda Meclis yönetiminden büyük destek görüyorum.”
”Meclis’te rakipsiz olduğunu” söyleyen Ayva, ”Sadece özürlülerle ilgilenmiyorum ama yoğunlaştığım alan bu. Bu anlamda çok verimli olabiliyorum. Her parlamentere de öneriyorum. Diğer insanlardan farklı bir özelliğimin olması beni kolay tanınan, bilinen hale getiriyor. Bu da benim açımdan çalışmaları kolaylaştırıyor” dedi.
-MECLİS’TEKİ DÜZENLEME-
Ayva, milletvekili seçildikten sonra Meclis’te kendisine yönelik değişiklikler yapıldığını, tasarı ve tekliflerin kabartma kitapta toplandığını bildirdi.
”Ama esas değişikliği şimdi bekliyorum” diyen Ayva, geçen hükümet döneminde engellilerin günlük hayatlarını düzenlerken en az düzeyde başkalarına muhtaç olmaları, bilgi ve kültür seviyelerinin yükseltilmesi, meslek sahibi olmaları ve toplumsal hayata entegrasyonu konusunda önemli aşamalar katettiklerini anlattı.
Hükümetin engellilere yönelik çalışmalarına da değinen Ayva, ihtiyacı olan ailelere engelli bakım desteği olarak ayda 419 YTL ödendiğini, eğitim konusunda ise daha önceden sadece Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı mensuplarının çocuklarının faydalanabildiği eğitim imkanından şimdi bütün engellilerin yararlanabildiğini ifade etti.
Ayva, engelli maaşlarında üç kata varan artışlar sağlandığını, 4 yılda 80 bin engelliye iş imkanı sağlandığını vurgulayarak, engellilerin kullandığı araç gereçlerde KDV’nin kaldırıldığını ve büyük şehir belediyelerinde özürlüler birimi kurma zorunluluğu getirildiğini anlattı.
Lokman Ayva, sözlerine şöyle devam etti:
”İşaret dili sistemi Türkiye’de yok gibi bir şeydi. Mesela Konyalı bir sağır dilsizle İstanbullu bir sağır dilsiz anlaşamıyordu. Niye? İşaret dilinin de farklı bir şivesi var. Şimdi bunları aştık. Notere gideceksiniz işaret dili tercümanı yok, mahkemede yok. İşte şu anda sosyal hizmetlerde 81 ilde de işaret dili tercümanı almak üzere bir çalışma başlattık, fakat koskoca Türkiye’de toplam 25 işaret dili tercümanı bulabildik. Ayrıca özel otomobil alımındaki kapsam genişletmesi ile zihinsel özürlü ya da toplu taşımadan yararlanamayacak düzeyde olan bir çocuğu olan anne ve babaya ÖTV’siz araba verebiliyoruz artık.”
-HEDEF 250 BİN EĞİTİMLİ ENGELLİ-
Lokman Ayva, engellilerin sorunları giderme konusunda bireysel değil, sistematik çözümlerden yana olduğunu vurgulayarak, ”Geçmişteki çözümler bizim işimizi görmedi. Ya sorunlar çözümsüz ya da çözümler sorunlu. Biz fark ettik ki çözümler sorunlu. O yüzden kesinlikle ve kesinlikle özürlülerin sorunlarının çözümünde de bilimsel verilerin ve normal tekniklerin dışına çıkmamak gerekiyor” dedi.
Ayva, problemleri gördükten sonra çözümlerin nispeten daha kolay olacağını dile getirerek, ”Mesela gerekirse sivil toplum kuruluşları ile kol kola yürüyüp eylem yapacağız, niye kaldırımlara otomobil park ediliyor diye” dedi.
”Özürlü körlülüğü yapmamak zorundayız” diyen Ayva, ”Özürlülerle ilgili daha bilinçli, daha dinamik, daha çalışkan hizmet vermemiz gerekiyor. Şu anda hedefimiz dünyanın en iyisi olmak. Türkiye’deki özürlüler dünyanın en iyi şartlarına sahip olması gereken özürlülerdir” diye konuştu.
Ayva, Türkiye’de eğitim gören engelli sayısının beklenenin çok altında olduğunu belirterek, ”Ama geçmişle mukayese edilirse 2002 yılında bu sayı yaklaşık 50 bindi, şu an yaklaşık 137 bin. Yani yüzde 300’e varan bir artış var. Bunlar birden sakat olup gelmedi. Ne oldu? Evinde duran, köşede gizlenen çocuklar açığa çıkmaya başladı. Bu sayının 250 bin civarına çıkması lazım” dedi.
Engelli çalıştırılmasını teşvik etmek amacıyla işverenin çalıştırdığı engelli eleman için ödeyeceği SSK priminin Hazine tarafından karşılanmasını hedeflediklerini bildiren Ayva, çalışan engellilerin kullanacağı araç gereçlerin de hükümet tarafından finanse edilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.