Türkiye’nin “sessizler dünyası”nın çocuklarına eğitim için İsrail’in modeli örnek olacak.
Türkiye ve İsrail, hem 0-6 yaş grubu, hem de sonraki aşamada 6-21 yaş çocuklarına üniversite dahil gereken özel eğitim için ortaklaşa proje başlattı. Proje, bu alandaki eğitimde dünyanın en iyilerinden biri olan İsrail sisteminin Türkiye’ye adaptasyonunu öngörüyor. Türkiye’deki “İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği”nin yanı sıra bazı üniversitelerin ilgili bölümlerinin öğretim üyeleri ile Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı’nın, işitme engelli çocuk ve gençlere daha iyi bir eğitim arayışına yönelik çabalarına İsrail Dışişleri Bakanlığı da destek verdi. İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu ve bir Musevi kuruluşunun da desteğiyle işitme engelliler için çalışmalar yürüten grup temsilcileri, İsrail’de bu alandaki merkezleri yerinde inceledi, çocukların nasıl eğitim aldığını, bu özel eğitimi verenlerin nasıl yetiştirildiklerini gördü. Hacettepe Üniversitesi’nden Eğitim Odyoloğu Dr. Şebnem Sevinç, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Tevhide Kargın, Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nin Özel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, Özürlüler İdaresi Başkanlığı’ndan Odyolog Dr. İclal San ile İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano ve Başkan Yardımcısı Mürsel Çolak, İsrail’in Tel Aviv, Hayfa ve Kudüs’teki özel eğitim merkez ve okullarını inceledi. Heyette yer alması beklenen AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ise meclis gündeminin yoğunluğu nedeniyle İsrail’e gelemedi.
Heyet, Tel Aviv’de kısaca Şema olarak bilinen ve okul çağındaki işitme engelli çocuklar için araştırmalarıyla tanınan merkezde, İsrail İşitme Engelliler Gelişim Enstitüsü’nde (MİHA) bilgi aldı; Hayfa’daki Golda Meir Uluslararası Eğitim Merkezi’ni de ziyaret etti.
İnceleme ve temaslarının ardından, A.A muhabirine açıklama yapan Marmara Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu, Türkiye’de görme, işitme ve zihin engelli çocuklar için pek çok engel bulunduğunu; çocukların kendi engellerine göre eğitim almak yerine, normal çocuklarla aynı şekilde eğitim almak durumunda kaldıklarını anlattı.
Hem eğitim yaşındaki çocukların hem de onlara eğitim vereceklerin gerek altyapı gerekse eğitim açısından sıkıntıları bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Kulaksızoğlu, işitme engelliler için zaten bir konuşma sorununun bulunduğunu, ikincil olarak ise konuşma dillerinin önünde de engeller olduğunu kaydetti.
İşitme Engelliler ve Aileleri Derneği Başkanı Viki Özromano da Türkiye’de işitme engelli çocuklara okul öncesi eğitim verilemediğini, işitme engellilerden üniversiteye gidebilenlerin sayısının parmakla gösterilecek kadar az olduğunu vurgulayarak, İsrail’de gördüklerinden çok etkilendiklerini belirtti, sistemi “çok başarılı ve dünyada da kabul görmüş” olarak nitelendirdi. Bunu Türkiye’de uygulamaya çalışacaklarını ifade eden Özromano, hem çocuklara okul öncesi eğitimi sağlamayı hem de özellikle üniversitelerde bu eğitimi verebilecek bölümlerin yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini ifade etti.
Özromano, ayrıca İsrail örneğinde olduğu gibi; İşitme Engelliler Gelişim Enstitüsü’nün aynısını Türkiye’de kurmayı öngördüklerini dile getirdi; eğitimde işaret dili ile dudaktan okumanın birlikte kullanılması gerektiğini vurguladı. Özromano, “İsrail’de özellikle askere alınan genç kızlardan bazıları da mecburi hizmetlerini bu merkezlerde yerine getiriyor. Önce bir engelliye nasıl yaklaşacaklarının eğitimini alıyor; daha sonra 3 ay süreyle işaret dilini öğrenerek, özel eğitimcilerin yanında öğrencilere yardımcı oluyor” diye konuştu.
Projeye destek veren, İsrail Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası İlişkiler Merkezi, Denizaşırı Projeler Bölümü (MAŞAV) Direktörü Meir Cohen de yaklaşık bir yıl kadar önce başlattıkları proje kapsamında, Türkiye’deki işitme engelli çocuklara nasıl yardım edilebileceği üzerinde durduklarını belirtti. MAŞAV olarak çeşitli ülkelerde sağlıktan tarıma birçok alandaki projelere destek olduklarını, danışmanlık hizmeti verdiklerini anlatan Cohen, Türkiye’deki taraf üniversite ve kuruluşlarla el birliği içinde projeyi gerçekleştireceklerini, heyetin yerinde incelemeleriyle de bunun ilk adımının atıldığını ifade etti.