Engelliler için otomobil önerileri-2: VW Polo 1.2 TDI

Kategori : Haberler,Otomobil |

2009 Kasım’da almış olduğum 1.4lt Polo Comfortline’ndan sonra araç konusunu uzun süre kapattığımı düşünürken fırsatların üst üste gelmesi üzerine oldukça güzel bir fiyata aracımı yakıt cimrisi 1.2 TDI Bluemotion ile değiştirme fırsatı buldum. Bu yazıda yeni aracımla ilgili izlenimleri ve göüşlerimi bulacaksınız.

Araç değişimi nedenlerim:

  1. Akaryakıt fiyatları: Nisan 2011 tarihinde (bu yazıyı gelecekte okuyacaklar için not düşmem gerek). Benzinin litre fiyatı 4.22 tl iken, euro dizelin litre fiyatı 3.57tl civarındaydı. Dizel araçların benzinliye nazaran yakıt cimrisi olması benim gibi benzinli araç kullanıcıları cileden çıkartmaktadır
  2. Artan km:Haftanın 5 günü iş sonrasında üniversiteye gitmem nedeniyle aracı zaruri kullanımda bile yıllık 15.000km tutmuş oluyorduk. Benzin seviyesinin her kontak cevirdiğimde bir kademe aşağı düşüşü ise cidden sinir bozucuydu.
  3. KM başı yakıt sarfiyatı ve menzil:VW’nin verilerine göre bile  Polo:
    • Model                    Şehir içi               Şehirdışı          Genel
    • 1.4 benzinli            8.0lt (33,8kr)      4,7lt (19,8kr)    5.9lt (24,9kr)
    • 1.6TDI                   5,1lt (18,2kr)      3,6lt (12,8 kr)   4,2lt (15,0kr)
    • 1.2Bluemotion       4,0lt (14,3kr)      2,9lt (10,4kr)    3,4lt (12,1kr)
    • km maliyet             %42                    %52                 %48
  4. İndirim:VW Bosch çalışanlarına, Bosch’un 125.yılı şerefine Mayıs sonuna kadar yaptığı %5lik indirim , VW’nin  Nisan ayı için yaptığı %4-5 civarı yaptığı indirim ile birleşince 38500 TL olan liste fiyatı 37200’e oradan da 35.500’e inmiş oldu. Bu da pazarlık dahi yapmadan oldukça iyi bir indirim açıkçası

Bu ufak fizibilite çalışması sonrasında reklamlarda da denildiği Polo  almaya karar verdim :) tekrar :)

Gelelim bir çoğunuzun merak ettiği farklar ,artılar, eksiler kısmına. Mümkün oldugunca (nasıl olacaksa) objektif olmaya çalışacağım ki sizin de aklınızı çelip kesenize zarar vermeyeyim.

Yakıt tüketiminin baş rol oyuncusu TDI motor:

     Bluemotion’da 1.6lt TDI motorun aynısı sadece 1 silindir eksiltilerek ve uygun krank & camshaft düzenlemesi yapılarak elde edilmiş. Tabii 4 silindirden 3 silindire düşerken de 230N.m torkun ya da 90 beygirin %75 kalmamış. 180N.m ve 75 beygir de oldukça iyi rakamlar denilebilir. Çünkü 1.4litre benzinlinin torku(çekişi 132N.m iken bu değer %36 çekişte artış ile hem de 3800 devirden 2000 devire inerek elinizin altında. Bazılarını duyar gibiyim ama 85 değil 75 beygir diye. Bu noktada sormak isterim. kaçınız ortalama sürüşünüzün % kaçında 5000 devirde 85 beygiri gördünüz?. Bu nedenle beygir takıntımızı tork ile değiştirmenin zamanı geldiğini sizlere iletmek isterim.
Aracın kullanımı sırasında da dizelin ve çekişin farkını hissetmemek mümkün degil 2000 devir civarında araçta çok tatlı bir ivmelenme olmakta. Yakıt tüketimini minimize etmek için motora ek olarak şanzıman da 1.2 TDI’a göre değişiklik arz etmekte. ilk 3 vites kısa olmakla beraber. kalan 4 ve 5. vitesler uzun aralığa sahip böylece çok kısa bir mesafede ilk 3 vitesi geçip aracı 4. viteste rahatlatıyorsunuz.

Aerodinamik değişiklikler:

Yeni polonun 2010’da yenilenen kasasına ek olarak bluemotionda bir çok eklenti de söz konusu. Bunları maddelemek gerekirse:

  1. Ön panjur ızgara durumunda kapalı yekpare bir kapakla kapatılmış.
  2. Ön ve arka tamponun alt kısmında hava akışını optimize etmek için eklenti yapılmış.
  3. Kapıların altına yine hava akışını iyileştirmek için etek parçası eklenmiş
  4. Hatchback araçların tasarımından kaynaklanan aerodinamik vakum etkisi minimize etmek için arkada spoiler tarzı bir ek kanat bulunmakta.
  5. Jantların hava direncini azaltmak için alaşım janta ek kapak konmuş
  6. Ön canım direncini de azaltmak için yan taraflarına lastik fitiller eklenmiş
Hafif araç = Az yakıt:
Bilinği gibi dizel motorlu araçlar benzinlilere nazaran hep daha ağırdır. Bluemotion da bu geleneği bozmuyor. Benzinli 1.4 Polo 1070kg. iken 1.2TDI 1132kg. gelmekte. Bluemotion ise 1150kg. Açıkçası TDI trendline’ın üzerine gelen ağırlığı azaltmak için benim gözlemlediği şu 2 degişiklik var:
  1. Çelik 15. jant yerine hafif alaşım jantlar
  2. Stepne lastik yerine lastik tamir kiti ve lastik basınç sensörü.
Jant kapaksız görüntü
Jant kapaklı alaşım jantlar
Aydınlatma:
2010 Polo ile ilk kıyaslamada göze çarpan nokta tabii ki de  sis farlarının standard oluşu. Ayrıca sis farlarına entegre bir de  gündüz farları bulunmakta. Gündüz farları  şalter 0 konumunda iken dahi açık konumda duruyor. Umarım bunu polis amcalar ceza yazmak için alehimde kullanmaz. Gerçi sis farına dikkatli baklıdığında hem sis farı hem de gündüz farı için ayrı 2 ampül bulunmakta.
Bunu yanı sıra nedenini anlayamadığım bir biçimde 2010-2011 Polo ile Bluemotion’ın ön farları tasarım olarak birbirinden apayrı. Sinyaller en içe geçmiş ve büyümüş, kısa farlara ek olarak eski sinyal yerinde bir lamba daha var.
Start & Stop Teknolojisi
Dizel sistemlerinde çalışan bir ürün geliştirme mühendisi olarak bu konu yaklaşık olarak 2-3 senedir tüm dizel sektörünün göz bebeği konulardan biri. Yararları gerçekten fazla. Sıkışık trafikte beklerken normal bir araçtaki gibi tüketimi bir kenara bırakıp sessiz sakin bir aracınız oluyor. İlk başta teredütlerim vardır acaba çalışması sarsıntılı mı olur ya da stop ederken araç aşırı sallanır mı diye ama tüm bu ön yargılarımın gerçek olmaması beni sevindirdi. Start & Stop teknoljisinin özellikleri (kaput altında) şu şekilde sıralanabilir.
  • Araç start & stop aktif ise frenleme sırasında alternatör ile  aküyü gerek duydugunda şarj edebilmektedir.
  • Stop esnasında common rail yakıt sistemi yakıtın basıncını salmaarak normal başlangıca göre çok hızlı çalışma koşullarına geri dönebilmektedir.
  • Normal bir motorunkine göre daha güclü ve ömrü daha uzun marş motoru kullanılmaktadır.
  • Enerji gereksinimi profil olarak normal araçlardan farklı olduğu için kapasitesi daha yüksek bir aküye ihtiyaç duymaktadır.

Start & Stop ‘un çalışması ile ilgili de bir kaç not:

  • Motor soğukken “start stop mümkün degil” seklinde ekranda yazı çıkmakta.
  • Eğer sürücü emniyet kemeri bağlı değilse (aractan ayrılabileceginiz anlamına gelir) ya da kapı açılırsa start stop devre dışı kalıyor.
  • Ön paneldeki tuş sayesinde  milim milim ilerleyen trafikte ya da başka koşullarda bu fonsiyon devre dışı kalabilmekte.
  • Araç örneğin lambada durdugunda vitesi boşa alıp ayağınızı debriyajdan çektiğiniz vakit stop devreye girmektedir.
  • Eğer araç belirli bir miktar kayarsa, ya da  debriyaja basarsanız motor tekrar start alıyor.Siz vitesi 1’e geçirene dek araç rölanti devrine çoktan geçmiş oluyor.
  • Start sırasındaki enerji frenleme sırasında doldurulan aküden karşılanıyor. Bu nedenle yakıt tüketimine daha da katkı sağlamakta.
  • Tabii kalkış sırasında olasu sorunlar ve motorun tam güce ulaşama rüskine karşılık ek bir önlem de  Hill Holder (yokuş kalkış sistemi) de araca eklenmiş. Araç viteste olduğu müddetçe ayağınızı frenden çektikten sonraki 2 saniye polo sizin yerinize freni tutuyor (tam bayanlara göre bir özellik). Bu arada siz gaz vermeye başlasanız da gaz vermeseniz de 2. saniye sonrası sistem freni yavaşça bırakmakta.

Cruise Control (CCS) ve Yol Bilgisayarı

     Yeni polo’ma kavuşmayı beklerken en çok merakla beklediğim özelliklerden biri cruise control  ya da bilindik adıyla hız sabitleyiciydi. Özellikle şehirler arası seyahatlerin en can sıkıcı kısmı bir göz kadrandan bir göz yolda(radar kontrol) gitmek ve bunu ayarlamak için sürekli ayak bileği hareketleri ile  sağ ayağı perişan etmekti.  İşte bu serzenişim Bluemotion’daki bu özellikle ortadan kalktı. Aracımı aldığım ilk hafta İzmir’e gidip gelerek tecrübe de etme fırsatı buldum. Sistem gayet pratik çalışmakta. 3.viteste bile 40-50km hızla hız sabitleyiciyi calıştırabiliyorsunuz. Tabii burada dikkat edilmesi gereken sizin gibi sabit giden/akan br trafiğin içinde bulunmanız. Yoksa olası bir kaza ne yazıkki kaçınılmaz.
     Her gün 4:30’da iş çıkışı üniversiteye derse giderken ve dönerken Bursa’daki izmir yolunu kullanan biri olarak bu yolda 77km hızla kendim gitmeye kalktığımda yol bilgisayarında sürekli 4-5lt/100km yakıt tüketimi görürken aynı hızla CCS ile gittiğimde 4.1lt/100km yakalamktayım. Ki bu değerden ara sokaklardaki anlık yakıt akıtmalarını da çıkartırsak 2.9-3,5 bantında araç cidden az yakıt harcamakta. Bu nedenle sağ ayak bileğim kadar bütçe açısından da yararlı bir sistem. Yandaki 2 fotoğrafla hız sabitleyici ve yol bilgisayarı gereksinimi olan tuşları sizlerle paylaşmak isterim.
     Hız sabitleyici hem – hem de + tuşu ile devreye giriyor. Bunlarda biri o anki hızınıza sizi sabitlerken diğeri bir önce hafızada bulunan hıza sizi tekrar ulastırıyor. Örneğin yolda giderken önünüze birşey çıktı ve yavaşlamanız gerekti. Sonrasın tek bir tuşla aynı hıza kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. CCS açıkken gaza basarak ya da koldan + tuşuna tek/tek ya da sürekli basarak hızınızı arttırabilirsiniz. Tek dikkat etmeniz gereken yokuş aşağı CCS’in fren yapma özelliğinin bulunmaması (motor frenlemesi hariç).
    Yol bilgisayarı ile ilgili aslında fazla söze gerek yok. Bir çok marka ve modelde artık standart halen gelen bu özellik (kardeşimin getz’inde bile var) neden halen Polo’da bir lüks olarak opsiyonel satılmakta bilemiyorum.  Yol bilgisayarı diyorsak öyle alternatif güzergah önermesi gibi üstün akıl ürünü yararları olmasa da şu özellikleri bluemotion Polo’muza katmakta.
  • Anlık / son seyahata ait /  elle sıfırlanabilir 3 ayrı hız ve yakıt tüketim göstergesi bulunmakta.
  • Ortalama yakıt tüketimine göre menziliniz gösterilmekte
  • Hızınız digital olarak gösterilmekte ve isterseniz sesli uyarı yapabileceği bir sınır konulabiliyor (121km/h gibi)
  • Olası gösterge/veri silecek kolundaki ok/reset ile sıfırlanabilmekte ve trip butonları ile ekranlar arası geçiş yapılabilmekte.

Her ne kadar Polo 2010’da yılın aracı seçilse de  gerek doğuş otonun aracı türkiye’ye getirirken yaptığı kırpmalar gerek eski aracım olan  2010 1.4 comfortline’a göre  farklar bazen beni mutsuz edebilmektedir. Bunları da maddeleyecek olursak:

  • Sürücü ve ön yolcu koltuklarındaki çekmecelerin çıkartılması
  • Ön yolcu koltugunun yükseklik ayarının kaldırılması
  • Müzik sisteminin 310’dan 210’a indirilerek 6’dan 4 hoparlöre downgrade yapılması (gerçi 210’un fonksiyon olarak hiç bir eksisi yok ama ekranın küçük olması sürücü için en büyük eksisi)
  • Arka koltuğun tek parça katlanması
  • Ön konsolun sert plastiğe çevrilmesi (gerçi hiçbir tarafımıza deymiyor ama kalitenin düşürüldüğünün en büyük göstergesi)
  • Arka frenlerin disk’ten kampanaya çevrilmesi
  • Bagajdaki ara katın iptal edilmesi
  • İç kabindeki lambaların azaltılması (minimuma indirilmesi).
  • TR’deki paketlerde sadece 2 adet hava yastığının bulunması.

ESP:
Bir çok araçta standard olarak sunulan  ama biz Polo severlerin opsiyonel olarak ona da zorla ve sonradan sahip olduğumuz hayati özelliklerden biri de malum ESP (elektronik stabilite program). ESP siz ve ESP li Polo sahibi biri olarak özellikle keskin virajlarsa ve köprü dönüşlerinde savrulmaların minimuma indiğini tecrübe ettim. Fakat ESP’ye güvenerek fizik kurallarına meydan okumanın da yersiz olduğunun bilincindeyim. Çünkü sistemin tek yaptığı bizim tek bir pedal ile 4 tekere yaptırdığımız frenleme sisteminin 4 tekere ayrı ayrı ve araç sadece kaymaya balşadığında gerektiği miktarda yapmasıdır. Tıpkı ABS nin frenleme mesafesini kısaltmaması gibi ESP’de yağışlı yada mıcırlı bir yolda size çok da fazla destek olamayacaktır.
Bluemotion polomuzda ESP , 4lüler,arka cam rezistansı, Start & Stop butonu ile aynı sırada bir butona sahip ve isternizse deaktive edilebiliyor.Ayrıca yokuş kalkış sistemi de ESP sistemi ile birlikte çalışmakta.


Sonuç olarak:

Dilin kemiğinin olmadığı kesin. Zaman olsa bu konu üzerine daha sayfalarca yazı yazılabilir ama ben işi kısa tutarak Polo Bluemotion alma arifesinde olan arkadaşlara yeterli fikri vermeyi kendime amaç edindim. Polo ile bir araçtan öte duygusal bir bağ kuran bir Polo sever olarak umarım yorumlarım sizlerin de 1.2 ya da 1.6 TDI yerine 1.2 Bluemotion kullanıcısı olmanız yolunda etki gösterebilir.
1.4 (2010) benzinli Polo’m her ne kadar beni mutlu etmeye yetse de  ekonomik koşullar ve sürüş keyfine verdiği katkılar nedeniyle kararımın ne kadar doğru olduğunu her geçen gün daha da iyi anlamaktayım.
Konuyla ilgili detaylı bilgiye email yoluyla direkt bana ulaşarak sorabilir, ya da diğer ayrıntılarla birlikte vwturk.com’un forumunda bulabilirsiniz.

Herkese keyifli ve güvenli sürüşler dilerim,
Bluemotion Polo’ların sayısının  en kısa zamanda artması dileklerimle,

Yazan: Gürkan Günç
08.05.2011,Bursa

 

Haberi yazan - 01 Eylül 2011. Kategori Haberler, Otomobil. Giriş yaparak yorumları takip edebilirsiniz RSS 2.0. Giriş yaparak yorumları takip etmekten vazgeçebilirsiniz

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.